Düzce Belediyesi tarafından hazırlanan ‘Düzce Sürdürülebilir Kentsel Ulaşım Planı Projesi’nin açılış toplantısı Erol Güngör Kültür Merkezi’nde düzenlendi. Toplantıya Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ile AK Parti Düzce milletvekilleri Ayşe Keşir ve Ercan Öztürk, Düzce Valisi Selçuk Aslan, Belediye Başkanı Faruk Özlü, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bürokratları, siyasi parti il başkanları, kurum müdürleri ile davetliler katıldı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, konuşmasında, ulaşım ve altyapı alanında yaptıkları çalışmaları anlatarak, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ifadesiyle, ‘Siyaset demek; ülke için eser üretmek, millete hizmet etmek’ demektir. Son 21 yıldır bu anlayışla çalışıyor, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ülkemizin her köşesini büyük eser ve hizmetlerle buluşturuyoruz. Birbiri ardına tamamladığımız projeleri, eser ve hizmet siyasetimizin en önemli unsuru olarak görüyor, milli kalkınma yolunda hızla ilerliyoruz. Ulaşım, haberleşme ve şehircilik alanında gerçekleştirilen yatırımlarla çehresi aydınlanan Türkiye’mizin gelecek vizyonunu; dünyanın nabzını tutarak, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek ve daima entegrasyonu merkeze koyarak şekillendiriyoruz. Tesis ettiğimiz ulaşım ağlarıyla, ekonomik faaliyetlerin, kültür ve medeniyetin yurt sathına yayılması idealine tüm imkan ve gayretimizle hizmet etmekteyiz. Güçlü, modern ve sağlam altyapı ve üstyapı temelinde ‘Türkiye Yüzyılı’nı hep birlikte inşa edecek, milletimizin hayat kalitesini devamlı yükselteceğiz. Ulaşım ve iletişim yatırımlarını; kesintisiz kalkınmanın, rekabetçi bir ekonominin, sosyal etkileşimin, sürdürülebilir şehirciliğin ve refahın temeli olarak görüyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde son 21 yıla 100 yıllık işler sığdırdık. Ülkemizin ulaşım ve haberleşme altyapısına yaklaşık 250 milyar yatırım gerçekleştirdik. Marmaray, Avrasya Tüneli, İstanbul Havalimanı, Yavuz Sultan Selim, Osmangazi, 1915 Çanakkale köprüleri, İzmir-İstanbul, Ankara-Niğde ve Kuzey Marmara Otoyolları gibi dev projeleri birbiri ardına hayata geçirdik. Yüksek standartlı, bölünmüş yollarla ülkemizin her noktasını hızlı, güvenli ve konforlu bir şekilde erişim sağlar hale getirdik” diye konuştu.
‘YAVUZ SULTAN SELİM KÖPRÜSÜNDEN DEMİR YOLUNU GEÇİRMEK İÇİN ÇALIŞILIYOR’
Bakan Uraloğlu, açıklamasında, “6 bin 100 kilometre olan bölünmüş yol ağımızı 29 bin 373 kilometreye, 1714 kilometre olan otoyol ağımızı ise 3 bin 726 kilometreye yükselttik. 10 bin 948 kilometre olan demir yolu ağımızı 14 bin 165 kilometreye yükselttik. Ülkemizi sıfırdan hızlı trenle buluşturarak 2 bin 251 kilometre hızlı tren ağı inşa ettik. 2002’den bu yana aktif havalimanı sayımızı 26’dan 57’ye ve terminal kapasitemizi 55 milyon yolcudan 337,5 milyon yolcuya çıkardık. Dış hatlarda 50 ülkede 60 noktaya uçuş gerçekleştiriliyorken, uçuş ağımıza 283 yeni nokta ekleyerek 343 noktaya yükselttik. Denizcilik alanında 152 olan uluslararası liman sayımızı 190’a, 37 olan tersane sayımızı 85’e, 8 bin 500 olan yat bağlama kapasitemizi de 25 binin üzerine çıkardık. 12’nci Kalkınma Planımız doğrultusunda 2028 yılında bölünmüş yol ağımızı 31 bin kilometrenin üzerine, 2053 hedefimiz kapsamında ise 38 bin kilometrenin üzerine çıkarmayı planlıyoruz. Avrasya Tüneli ve Marmaray ile İstanbul Boğazı’nın altından hem kara yolu hem de demir yolu geçişi tesis ettik. Kara yolu geçişini hizmete aldığımız Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinden şimdi de demir yolunu geçirmek için çalışmalar yürütüyoruz. Geleceği bugünden tasarlarken; lojistik, mobilite ve dijitalleşme odağında, bilimsel temelli, çevreci, sürdürülebilir ve tarihe duyarlı bir ulaşım altyapısını ülkemize kazandırmak için çalışmaya devam ediyoruz. 2053 vizyonumuzla ülkemizin ihtiyaç duyduğu ulaştırma ve altyapı yatırımlarını önümüzdeki 30 yıl için planladık” ifadelerini kullandı.
‘ÜLKEMİZ ÖNEMLİ HAVZALARDA BULUNUYOR’
Yer altı kaynakları açısından Türkiye’nin önemli noktada olduğunu söyleyen Bakan Uraloğlu, “Dünyanın en önemli petrol rezervlerine sahip Orta Doğu ve Hazar Havzası, önemli deniz ulaştırma yollarının kavşağı durumunda bulunan Akdeniz Havzası, tarihte her zaman önemini sürdürmüş olan Karadeniz Havzası ve Türk boğazlarının oluşturduğu coğrafyanın merkezinde etkili bir konumda bulunuyor. Konumumuzun avantajından hareketle ulaşım stratejilerimizi küresel ve bölgesel şartlar ışığında yeniden tanımlamak ve bu stratejileri her daim güncel tutmak Türkiye için vazgeçilmezdir. Bu kapsamda ülkemiz, ‘Orta Koridor’ güzergahının kısa, orta ve uzun vadede geliştirilmesinde ve iyileştirilmesinde kararlıdır. Gerek son dönemde yaşanan gelişmeler sebebiyle, kuzey koridoru yerine orta koridoru kullanma isteği gerekse giderek artan ticaret hacmi, Orta Koridor’da yük taşımacılığı hacmini arttırmak için tarihi bir fırsat ortaya koymaktadır. Bunun sağlanması için de büyük projeler üstlenerek hem Orta Doğu hem de Afrika kıtasıyla ortak projeler geliştirmeye odaklanmış durumdayız” dedi.
‘İPEK YOLU’NU AVRUPA’YA BAĞLIYORUZ’
Bakan Uraloğlu, İpek Yolu’nun Marmaray aracılığıyla Avrupa’ya bağlanacağını belirterek, “Bakü-Tiflis-Kars demir yolu ile Çin’den ülkemize ulaşan yeni İpek Yolu’nu Marmaray üzerinden Avrupa’ya bağlıyoruz. Azerbaycan ile ülkemiz arasındaki mesafeleri kısaltacak olan Zengezur Koridoru ile Bakü Limanı doğrudan ülkemize bağlanacaktır. Hindistan, Doğu Asya ve Basra Körfezi üzerinden Irak’a gelecek yükleri Avrupa’ya ulaştıracak Kalkınma Yolu projesinde çalışmalar devam etmektedir” ifadelerini kullandı.
‘YATIRIMLARIMIZI ARTAN NÜFUSU KARŞILAYACAK ŞEKİLDE YAPIYORUZ’
Bakan Uraloğlu, yatırımları illerin büyümesine göre planladıklarını ifade ederek, “Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ülkemizde 2007 yılında nüfusun yüzde 70’i il ve ilçelerde yaşarken, bugün 85 milyonu aşan nüfusumuzun yaklaşık yüzde 93’ünün il ve ilçelerde yaşadığını görüyoruz. İl ve ilçe merkezlerinde yaşanan bu nüfus artışına paralel olarak şehirlerimiz de yeni konut projeleriyle büyük bir değişim içine girmiş durumda. Ancak tabii ki sadece konut yapmayla iş bitmiyor. Bu değişim yanında ulaşım ve lojistik hizmetleri, etkili sağlık hizmetleri, gelişmiş eğitim hizmetleri ve benzeri tüm konularda yeni ihtiyaçları ortaya çıkarıyor. Artan nüfus oranları da artık geleneksel yaklaşımların dışında, sürdürülebilir politika ve projelerle, ileri teknolojileri içeren çözüm arayışlarını zorunlu kılıyor. Bu noktada bugün hem ülkemizde hem de dünyada birçok şehrin dijital dönüşüm sürecinden geçtiğini ve bu değişeme adapte olmayı çalıştığını görüyoruz” dedi.