Türk-İş Sendikaları Grev Kararı Aldı

Türk-İş’e bağlı sendikalar, Kamu Toplu İş Sözleşmeleri görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması sonucunda greve çıkmaya hazırlanıyor. Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, Genel Merkez’de yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

Anlaşma için henüz resmi bir teklif almadık. Aldığımız duyumlara göre enflasyon oranları düşünülmüyor. Cuma günü ilk grev kararı Eti Maden fabrikasında uygulanacak. Kırka, Bandırma, Bigadiç, ve Hisarcık’taki Eti Maden şubelerinde yaklaşık 2,600 işçi greve çıkacak. Cumartesi günü ise Zonguldak Maden-İş Sendikası’na bağlı madenciler, MTA dahil olmak üzere greve gidebilirler. Bu işçilerimiz, Ocak ayında başlayan sözleşme süreçlerinin sonunda grev hakkını kullanacaklar. Mart ayında Demir Yol-İş sendikası grev kararı aldı ve bugün Yol-İş sendikası 486 iş yerinde grev ilanı asacak. Yarın ise Devlet Su İşleri yetkililerinin açıklama yapması bekleniyor. Ağustos ayının 8’inde ise Gençlik Spor, Maliye, üniversiteler gibi kurumlar grev ilan edecekler. Ardından 10 gün içinde diğer sendikalar da grev kararlarını açıklayacaklar.

210 gün süredir bekleyen işçiler, dayanma sınırlarının sonunda olduklarını belirtiyor. Vergi ve sözleşme konusunda zorluklar yaşadıklarını, geçim sıkıntısı çektiklerini ifade ediyorlar. Grevleri bir araç olarak gördüklerini dile getiren sendika temsilcileri, hükümetle masaya oturup sorunları çözmeye çalıştıklarını ancak olumlu bir geri dönüş alamadıklarını belirtiyor. Bundan dolayı üç gün sonra greve başlayacaklarını duyurdular.

Çarşamba günü greve çıkacak işçilerle birlikte bir basın toplantısı düzenleyeceğini belirten Türk-İş, haklı ve barışçıl taleplerine kulak verilmesi gerektiğini vurguluyor. Hükümet yetkililerine seslenen Türk-İş yetkilileri, işçilerin taleplerini dikkate almaları ve çözüm odaklı yaklaşmaları çağrısında bulunuyorlar.

Ülkenin çeşitli sektörlerinde çalışan işçilerin seslerine kulak verilmesi gerektiğini vurgulayan sendika temsilcileri, verilen sözlerin tutulması gerektiğini savunuyorlar. Başlatılan grevlerin emekçilerin haklarını korumak için bir zorunluluk olduğunu belirten temsilciler, makul ve mantıklı taleplerin seslendirilmesi gerektiğini vurguluyorlar.